Galata Bölgesi

Bizans imparatorluğu zayıfladıkça galata bölgesinde yeralan ceneviz kolonisi güçlenmiştir ve ceneviz kolonisi sınırlarını genişletmiştir. Galatada bulunan Cenevizliler 1385 tarihinde 1. murat ile yaptıkları anlaşma ile bu bölgede işi olan Türklere müsade ettiler.Buna karşılık ceneviz tüccarlar osmanlı memleketinde ikamet edip işlerini görüyorlardı.Galata bölgesi Osmanlı yönetimi altına girdiklerinde galatanın özel bir yönetimi vardı. Galata'da özel mahkemesi olan kadı otururdu. Galata bölgesinin inzibat işlerinden sorumlu olanlara 'Volvoda' denirdi. Volvodalar her sene mart ayında değişirdi.Volvodalar her hristiyan için her sene vergi alırdı .Beyoğlu volvodalığıda galata volvodasının idaresine verilmişti.

Galata bölgesine ilk kolani kuran cenevizliler suyu bol olan galata bölgesine yerleşmişlerdir. Verimli topraklar üzerinde yaşayan ve koyun besleyen Cenevizliler Bizansın süt ihtiyacını karşılar. Daha sonra galatada değişik yerlerde kuyular açılmış fakat nufüsün ihtiyacına yetecek miktarda su bulunamamıştır. Galatalılar İstanbula süt satmış onlardan fıçı ile su almışlardır. Galata bölgesi Cenova Cumhuriyeti tarafından tayin edilen 'Odessa' denilen vali tarafından yönetilirdi. Odessa Bizans impatatorluğunun daimi elçisi konumudaydı.

Galata kulesi galatadaki surların baş kulesidir. Kuleye Bizanslılar 'Büyük Burç' Cenevizliler ise 'İsa Kulesi' demektedirler.Kule ilk olarak 550 de Justinianus tarafından yapıldı denmektedir. Başka bir görüşe göre 528 yılında Anostasyanus tarafından fener kulesi olarak yaptırıldığıdır. 1204 yılında zarar görmüştür. Cenevizliler 1348 yılında bugün ki şeklinde ve ismi İsa Kulesi koyarak kuleyi yeniden yapmışlardır. 29 mayıs 1453 günü Cenevizliler galatanın anahtarını Fatih Sultan Mehmet e vermişlerdir.

Galata kulesinin çapı yaklaşık 16,5 meteredir. Kulenin duvarları 3 metre 75 cm kalınlıktadır. Kulenin yüksekliği ise 62,5 metredir. İçinde 146 basamaklı bir merdiven ve sonradan yapılan bir asansör vardır.

Kule 1509 yılında meydana gelen deprem ile büyük hasar almıştır. Kuleyi devrin baş mimarı mimar hayrettin onarmıştır. Bu onarım sonucu üçüncü kattan sonraki bölümler Türk mimarisi özelliği göstermektedir. Kule 16 yy' da Kasımpaşa tersanesindeki Hristiyan esirler için hapishane olarak kullanılmıştır. Bir efsaneye göre İspanyol yazar Cervantes'te burada kalmış ve Kılıç Ali Paşa Camiinin yapımında çalışmıştır.

*3. Murat döneminde hapishane olarak kullanıldı

*Müneccimbaşı Takutun efendi rasathane olarak kullandı

*4. Murat devrinde buradan Hazerfen Ahmet Çelebinin Üsküdara kadar uçtuğu kabul edilir.

*Kule 17 yy da mehterhane olarak ev sahipliği yapmıştır.

*1717 yılından sonra yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır.

*1794 te kulenin külahı yanmıştır ve 1832 yılında 2. Mahmut döneminde onarılmıştır.

*1875 te fırtına nedeniyle çatısı uçmuştur.

Kuleye giriş kapısında 2. Mahmutun tuğrasının iki yanında altı köşeli yıldız bulunan iki bayarak sembolu vardı. 3. Selim devrinde bu yıldız sekiz köşeli olmuştur. 1842 yılında Sultan Abdülmecit zamanında bu yıldız beş köşeli olmuştur. Bayrakta ay İslamiyet'i yıldız ise Türk milletini temsil etmektedir.